Sayfalar

26 Şubat 2010 Cuma

örgü atkı örgü fular

sosis atkı yada örgü fular ; yapımı çok kolay bir o kadar da şık. Soğuk günlerde şık olup aynı zaman da üşümek istemeyenlere göre bir şey.










değişik bir etol modeli

25 Şubat 2010 Perşembe

BİTKİLERLE SELÜLİT TEDAVİSİ VE BİTKİSEL TARİFLER


SELULİT YAGI MASAJI
Sağlıklı yaşam konusunda yazıları ve çalışmalarıyla tanınan Dr. Ender Saraç’tan selülit masajı yağı reçetesi.
Ender Saraç’ın tecrübelerine dayanarak geliştirdiği bu masaj yağı en az 3 hafta uygulanırsa 1-2 ay içinde sonuç verebiliyor.
1/2 tatlı kaşığı susamyağı, 1/2 kahve kaşığı portakal yağı, 4-5 damla biberiye yağı, 10 damla kekikyağını temiz bir kapta karıştırın.
Sonra bu karışımı hafifçe ısıtın (vücut ısısına yakın olması yeterli).
Selülit olan bölgeye ellerinizle yedirerek sürün ve iyice yedirdikten sonra hafifçe cildi kızartacak şekilde ham ipek keseyle veya kabak lifi gibi bir keseyle sertçe bastırarak en az 10-15 dakika masaj yapın.
Daha sonra yağlı selülitli bölgeyi mutfak streçiyle sarın ve hemen ter atmak için spora veya egzersize gidin.
En az 20 dakika aktif ve terletici hareket yaptıktan sonra banyoda iyice ovalayarak yıkanın.
Eğer zamanınız varsa bu işlemi sabah ve akşam, yoksa sadece günde bir kez yapabilirsiniz.

Selülit yagı
Taze defne ve biberiyeyi cam kavanoza koyun. Üzerine çıkacak kadar susam yağı ve iki çorba kaşığı soya yağını karıştırın. İki hafta güneşte bekletin.
Ardından karışımı süzüp içine 4 limon suyu sıkın. Vücudunuza masaj yaparak uygulayın. Bu karışım kan dolaşımını hızlandırır.
Ayrıca düzenli spor yapmayı ihmal etmeyin. Meyve ve sebze tüketin. Her gün mutlaka bir dilim ananas yemelisiniz. Çünkü ananas metabolizmayı hızlandırır ve yağları yakar.
SUNA DUMANKAYA

selülit çayı suna dumankayanın tarifi
papatya rezene anason sinameki biberiye funda yaprağı kuşburnu bunlardan 50 şer gr aldım karıştırdım ( suna dumankayanın tarifine göre ) hergün bir tutam yarım litre suda 15 dakika kaynatıp günde bir bardak tok içtim bana çok iyi geldi halada kullanıyorum tavsiye ederim

HUMUS YAPIMI TARİFİ


yapımı akdenizde yaygın olan humus, kıbrısta da mezelerin başında gelir. Hangi restauranta giderseniz gidin siz sipariş vermeseniz bile humus masadadır. Bu sebepten humus tarifini bloğumda yayınlamak istedim. Gerçekten çok lezzetli oluyor. Denemediyseniz yapmaya değer diye düşünüyorum.
humus yapımı
MALZEMELERİ:
250 gr nohut
1 su bardağı tahin
1/2 su bardağı su
5-6 diş sarımsak
2 adet limon suyu
tuz,
1 çay kaşığı kimyon
tereyağ,
kırmızı biber,
sumak
Hazırlanışı:
Nohut haşlanıp robottan geçirilerek iyice ezilir. Tahin, su, limon, tuz, kimyon ve dövülmüş sarımsaklar iyice karıştırılarak nohuta eklenir. Servis tabağına alıp üzerine tereyağında yakılmış biberler eklenir. Sumakta eklenerek servis edilir.
Ben bu yaptığımda üzerine tereyağında pişirilmiş pastırma da ekledim. Dilerseniz bu şekilde de sunabilirsiniz. Afiyet olsun.

18 Şubat 2010 Perşembe

bebek beslenmesi ve beslenme alışkanlıkları


nilüfer kas

Bebekler için yemek tarifleri


Annelerin bebeklerini beslerken uygulayacağı temel kurallar, ileriki yaşamında bebeğe avantajlar kazandırıyor.Sağlıklı beslenme konusunda kafası karışık anneler, bebekler için hazırlanan yemek tarifleri kitaplarından yararlanabilir.


Kuzenim Müjde bu yıl anne oldu. Bebeği İdil Duru henüz 7 aylık. Doğduğunda boyu, kilosu yerindeydi. Ama geçenlerde İdil Duru’yu gördüğümüzde çok şaşırdık. Neredeyse bir lokmacık kalmıştı. "Müjde, bu çocuk niye bu kadar zayıf, yemek yemiyor mu?" diye sorduk, bin ah işittik. İdil Duru, yemek yeme konusunda annesini çileden çıkarıyormuş. Ağzına bir lokma olsun ne et ne sebze ne de meyve giriyormuş. Makarna ya da pilav dışında önüne gelen yemeği reddediyormuş. "Müjdeciğim bu iş böyle olmaz. Çocuğun fiziksel gelişimi beyinsel gelişimini de etkiler. Ne yap et, bu çocuğu sağlıklı beslenmeye alıştır. Alması gereken gıdaları vermezsen sonunda hem sen hem de o üzülür" diye nasihat ettim. "Peki, ne yapayım abla?" diye sordu."Prof. Dr. Hilal Mocan, yemek konusunda sorunu olan çocuklar için çözümü önce anne-babada arıyor. Çocuğun inadını kır. 24 saat bir şey yemezse ölmez. Sebze yemeğini, çorbanı yap, önüne koy. Yemezse abur cubur verme. Mutlaka acıkır, verdiğini yer. Sakın yumuşama" dedim. Bu konuşmayı yapmamızın üzerinden neredeyse 24 saat geçmişti ki, telefon çaldı. Müjde neredeyse ağlar vaziyette "Abla, dünden beri ağzına bir lokma koymadı. Hiçbir şey yemedi. Sürekli ağlıyor. Ne yapayım?" diye sordu. İdil Duru bayağı inatçı çıkmıştı. Şaşırdım. Kuzenime "En iyisi sen kendi bildiğin gibi yap" diyebildim.


İLK 8 AY ÖNEMLİ


Amsterdam’da konuştuğumda beslenme uzmanları, 8 aya kadar çocuğa beslenme alışkanlığının kazandırılması gerektiğini, 8 aydan sonra bu alışkanlığı kazandırmada annelerin zorlanacağını vurgulamışlardı. Müjde bu konuda ne yazık ki İdil Duru karşısında yenilgi bayrağını çoktan göndere çekmişti. Özellikle 18. ayını dolduran bebekler kendi fikirlerini sunmaya, kendi damak tatlarına göre seçim yapmaya başlıyor. Şeker, tuz ve zararlı yiyecek/içeceklerle tanışmayan bebekler, ileriki dönemlerde de yemek tercihlerini sağlıklı gıdalardan yana kullanıyor. Çocuğu iyi tanıyıp ona göre yeme alışkanlığı kazandırmak hem anne hem de çocuk açısından yarar sağlıyor. Yeni anne olanlar çoğunlukla bebeklerine hangi tariflerle yemek hazırlayacaklarını bilmiyorlar. Bebek yemekleri konusunda son dönemde farklı kitaplar çıktı. Bu kitapların en sonuncusunu, ’Gelecek İçin Beslenmek’ vizyonu ile bebek beslenmesinde yeni bir dönem başlatan Milupa çıkardı. Milupa Beslenme Uzmanları tarafından, yemek profesyonellerinden oluşan Mutfaktayız ekibinin desteğiyle hazırlanan kitapta toplam 32 tarif bulunuyor. Kahvaltıdan meyveli karışımlara; çorbalardan gece öğünlerine birçok tarifin yer aldığı kitapla annelere, bebekleri için özel, sağlıklı ve farklı lezzetler yaratabilme fırsatı sunuluyor.


GELECEKLERİNİ ETKİLİYOR


Erken yaşta alınan gıdalar ileriki yaşlarda sağlığı ve hastalık riskini etkiliyor. Bebeklerin doğumdan önceki zamandan itibaren 3 yaşına kadar geçen sürede nasıl beslendiği; obezite ve kalp hastalığı riskinden bağışıklık sistemlerine, ilerideki beyin fonksiyonlarının ne kadar iyi olacağına kadar etki ediyor. Lezzetli ve sağlıklı olduğu kadar pratik tarifler de içeren Milupa Bebek Yemekleri Kitabı. Bu kitabı kuzenim Müjde’ye hediye edeceğim. Sonuçta zararın neresinden dönerse kárdır

2 Şubat 2010 Salı

SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN 2010 AŞI TAKVİMİ




Aşı takvimiYeni düzenlemeyle çocukluk döneminde uygulanacak aşı takvimi şöyle:
* Doğumda: Hepatit B (ilk doz)
* 1. ayın bitiminde (4 haftalık) Hepatit B (2. doz)
* 2. ayın bitiminde (8 haftalık): BCG, DBT (birinci doz), OPA (Oral polio aşısı) (birinci doz), Hib (birinci doz)
* 3. ayın bitiminde (12 haftalık): DBT (2. doz), OPA (2. doz), Hib (2. doz)
* 4. ayın bitiminde (16 haftalık): DBT (3. doz), OPA (3. doz), Hib (3. doz)
* 6. ayın bitiminde (24 haftalık): Hepatit B (3. doz)
* 12. ayın bitiminde (52 haftalık): KKK
* Rapel Doz (16-24 haftalık): DPT, OPA, Hib (DBT, OPA ve Hib'in 3. dozlarının uygulanmasından bir yıl sonra)
Yeni takvime göre okul aşılamaları da şöyle olacak:
* İlköğretim birinci sınıfta: OPA, KKK, Td (Erişkin tipi difteri-tetanoz aşısı)
* İlköğretim 8. sınıfta: Td, Kızamıkçık, Hepatit-B 3 doz (Bu yaş grubundakilerin eksik olan aşıları tamamlanana kadar)
1 yaş üstündeki aşılanmamış çocuklar6 yaşından küçük ve yaşamının ilk yılında hiç aşılanmamış çocuklara uygulanacak aşılar ise şöyle:
* İlk karşılaşma: DBT, OPA, Hib, Hepatit-B, PPD ile TCT (tüberkülin cilt testi),
* İlk karşılaşmadan 2 gün sonra: KKK, TCT sonucuna göre gerekiyorsa BCG,
* İlk karşılaşmadan 1 ay sonra: DBT, OPA, Hepatit-B,
* İlk karşılaşmadan 2 ay sonra: DBT, OPA, Hib,
* İlk karşılaşmadan 8 ay sonra: DBT, OPA, Hepatit-B.Çocukluk çağı aşılama takvimine okul aşılarıyla devam edilecek.
6 yaş üzerindeki daha önce hiç aşılanmamış çocuklara uygulanacak aşılar da şunlar:
* İlk karşılaşma: Td, OPA, Hepatit-B, KKK,
* İlk karşılaşmadan 1 ay sonra: Td, OPA, Hepatit-B, Kızamık,
* İlk karşılaşmadan 8 ay sonra: Td, OPA, Hepatit-B.
15-49 yaş arasındaki doğurganlık çağındaki veya gebe kadınlara yönelik tetanoz aşı takvimi ise şöyle:
* Gebeliğin 4. ayında-ilk karşılaşmada
* 1. dozdan en az 4 hafta sonra,
* 2. dozdan en az 6 ay sonra,
* 3. dozdan en az 1 yıl sonra veya bir sonraki gebelikte,
* 4. dozdan en az bir yıl sonra veya bir sonraki gebelikte.
 
BLOG designed by